Duygusal Dayanıklılığımızı Nasıl Artırabiliriz? - Selmin Gök

Duygusal Dayanıklılığımızı Nasıl Artırabiliriz?


'<yoastmark

 

Duygusal dayanıklılığı yüksek kişiler, üç önemli özelliğe sahiptir.

  • Gerçeği olduğu gibi kabul etmek.
  • Doğaçlama/spontane hareket edebilmek.
  • Hayatın anlamlı olduğuna dair, dört elle sarıldıkları birtakım değerlerle desteklenen güçlü bir inanç beslemek.

Yere düştüğümüzde ilk ikisi yeterli olabiliyor. Duygusal dayanıklılık için üçünün de gerekli olduğu, duygusal dayanıklılık araştırmacıları tarafından kabul edilmiş durumda.

  • Gerçeği olduğu gibi kabullenmek ne demektir?

Optimist olmak ve gerçekçi iyimser olmak demektir. İyimserliğin, gerçeklik algımızı bozmaması gerekiyor. “İçinde bulunduğum durumun gerçeklerini tam manasıyla anlıyor ve kabulleniyor muyum?” ve “Aynı şeyi organizasyonum/ailem de yapıyor mu?” sorularını kendinize sorabilirsiniz.

  • Spontane hareket etmek yaratıcılığı geliştirir mi ?

Doğaçlama yeteneği, elde olanlarla yeni bir şey üretme becerisidir. Bu beceriye brikolaj adını vermişler. Sözcük İngilizce’de “bouncing back” yani “iyileşmek, toparlanmak” anlamına geliyor. Topun yer çarpıp zıplaması, köpeğin yanımızdan fırlayarak uzaklaşması, atın bir engelden sakınmak için yolunu değiştirmesi gibi.

Brikolaj; modern çağda bir tür icat kabiliyeti gibi, elde doğru araç veya materyal olmadan bir probleme çözüm üretme becerisidir. Brikolajcının zihni; daima çözümler üzerine odaklıdır, o yüzden yeni yöntemler denemek için elindeki araçları kendi amaçlarının dışında kullanarak ortaya farklı şeyler koyabilir. Brikolajcı, başkasının elini kolunu bağlayan bir durumda yaratıcı bir çözümle ortaya çıkabilir.

Amerika’da 1992 yılında Andrew kasırgası oluyor. UPS şirketi, bir gün sonra dağıtımına devam ediyor. Arabada yatan kişilere bile dağıtım yapabildiği söyleniyor. Bir tasnif merkezinde şoförler ve yöneticiler, kargoları ayrıştırmışlar. Doğaçlama taktik geliştirme becerileriyle varlıklarına devam etmişler. Yaratıcılık değil doğaçlama yapmışlar. Felaket olduğunda hızla bir iki ayarlamayla yollarına devam ettiklerini belirtmişler.

İnsanlar baskı altında en çok alışık oldukları tepkileri vermeye meyillidirler. Yani bazı kurallar ve talimatlar, beklemedik durumlarda çalkantılı dönemlerde şirketlerin duygusal dayanıklılığını artırabiliyor.

Genelde duygusal dayanıklılığı yüksek kişiler, ayakta kalma hikayelerini önemsemiyorlar. Çünkü bu bilgiyi dışardan edinmiyorlar, kendi iç kaynaklarını var güçleriyle kullanarak, sonuçları olumlu yöne çevirme becerisine sahipler.

  • Hayatın anlamlı bir yer olduğuna inanmak, insana güç katar.

Hayatın anlamlı bir yer olduğuna inanan ve kendi öznel değerleriyle bu anlamı yaşatan kişilerin, zorluklarla mücadele etme becerisi yüksektir. Hatta duygusal dayanıklılığı yüksek kişiler, yaşanan zorlukları zorluk gibi görmüyorlar. Onlara göre şu cümleler geçerlidir: “Dünya olduğu gibidir. Ovaları olduğu kadar dağ ve tepeleri vardır, baharı olduğu gibi sıcağı ve soğuğu vardır”. Olanı değiştirmek veya direnmek yerine olanın içinde kalmak ve yaşananlardan anlam çıkararak ilerlemek insanın dayanıklılığını artırır.

Duygusal dayanıklılık bir reflekstir. Dünyayla yüzleşmenin, onu anlamanın bir yoludur. Duygusal dayanıklılığı yüksek kişiler şikayet etmez, gerçeklerle serinkanlı olarak yüzleşir; umutsuzluk değil, çözüm üretim üretir. Bu refleksi geliştirmek insanın kendine, otomatik davranışlarına, sözlerine ve inançlarına farkındalıkla bakmasıyla mümkün olabilir. İnsan, düştüğü otomatik reflekslerin ne olduğunu, bir bilim insanı titizliğinde kendini analiz etmeden göremez. Yazmak, geçmişte aşılan zorlu dönemlerdeki kaynakların ne olduğunu bilincine varmak, o gün yapılan işe yarayan seçimleri bugüne nasıl taşıyabileceğine ilişkin stratejiler geliştirmek, insanın duygusal dayanıklılık kapasitesini artırır.

Duygusal dayanıklılığınızı artırmak için kolayca uygulayabileceğiniz bir pratik çalışması:

  • Hayatınızda şu anda sizi zorlayan strese sokan bir durumu tarif edin. Örneğin, tek başına karantinadasınız…
  • Bu zorluğu geçmek için nedenlerinizi/gerekçelerinizi tanımlayın? Bu zorluğun üstesinden neden gelmek durumundasınız? Örneğin, karantinada yalnız kalmaktan dolayı ailenize destek vermeye devam etmek istediğiniz için bu durumun üstesinden gelmek istiyorsunuz…
  • Değerlerinizi tanımlayın. Değerler sizi siz yapan özelliklerinizi, yaşamınızda kıymet verdiğiniz kavramları ve kırmızı çizgelerinizi temsil eder. Huzur, neşe, güven, sevgi, para, rekabet, empati, inanç gibi.
  • Değerlerinizi görselleyerek onlara temas edin. Zorlayıcı durumlarda değerlerimizle temas etmek zor olabilir. Dikkatimizin çoğunu yaşadığımız zorlu koşullar emer, azaltır. Bizim için neyin önemli olduğunu kaybedebiliriz. Yine de değerlerimiz bu zorlu durumların karanlığında onunla mücadele etmek için ve sorumluluk almak için ışığımız olur. Şimdi değerlerinizi görselleyin. Dergilerden fotoğraflar keserek bir kartona kolaj çalışması yapabilirsiniz veya boş bir kağıda onların şeklini, sembolünü çizerek canlandırın. Dilerseniz PowerPoint gibi bir programda da yapabilirsiniz.
  • Değerlerinizi görsellediğiniz resmi veya kolaj çalışmasını, en sık bulunduğunuz ortama asın.

Selmin Gök
Kurucu – Danışman – İş Yaşamı Koçu

Daha fazla makale için ;   Makaleler – Selmin Gök (selmingok.com)

Paylaş :