Hayır Diyebilme… - Selmin Gök Eğitim ve Danışmanlık

Hayır Diyebilme…


Hayır Deme

 

Hayır demek, diğerleriyle ilişkilerimizde sınır koymanın en önemli göstergelerinden biri ve biliyoruz ki bu kimileri için daha zor. “Gelmek istemiyorum, katılmayacağım, ben bu aşamada yer almak istemiyorum, sizinle çalışmak istemiyorum, anne artık sizinle yaşamak istemiyorum” gibi ifadeler birey olarak kendimizi var etme, bağımsızlaşma, yetişkin olma yolculuğumuzun dar sokaklarıdır. Mücadele etmek gerekir, istikrar gerektirir, cesaret ve özgüven gerektirir.

Bu dar sokaklarda yürümenin zorluğu reddedilme, yargılanma, sevilmeme, onaylanmama korkularından kaynaklanabilir.  Ve bu korkular; aslında insanın bazı ihtiyaçları karşılanmadığında yaşaması muhtemel korkulardır. Sevilmek istemenin, başkalarının bizimle ilgili olumsuz fikirlere kapılmasını istememenin sorunlu bir tarafı yoktur. Bununla birlikte dengenin kaydığı noktalar, bireyin “benlik” algısına zarar verir. Bireyselleşme sorunları yaşatabilir, kişiyi en derinlerinde huzursuz eder ve en nihayetinde kişinin kendisiyle arasına mesafe koyar.

Herkesi memnun etmeye çalışmak çok güçlü bir yaşam kalıbıdır, tohumları çok küçük yaşlarda atılır. Çocukluk yazgısında ebeveynini memnun etmeye çalışan, memnun ettiğinde sevgi ve onay alacağı kararına varmış çocukların, yetişkinlik döneminde ciddi içsel çatışmalar ve ilişki sorunları yaşaması muhtemeldir.

İnsanın tüm inançlarını, kalıplarını fark etmesi, bilinç dışından verdiği kararlarda hangi geçmiş olayların etkili olduğunu anlaması ve fark etmesi elbette kıymetlidir. Yine de yetişkin birey, mutsuzluğunu görüyor, fark ediyorsa seçimlerini, kararlarını ve davranışlarını değiştirme gücüne sahip olduğunu hep hatırında tutmalıdır. Geçmişte yapamadıklarını sürekli olarak kendi önüne sermek, çocukluk acılarına tutunmak, oradaki açmazları gelecek için referans kabul etmek; bireyin yaşamını değiştirme motivasyonunu azaltabilir.

Hayata, insanlara, kendimize dair verdiğimiz kararları hangi yaşta olursak olalım değiştirebiliriz. Örneğin; “… dediğimde beni kötü olarak adlandırırlar.” yerine

“Ben kendi arzu ve ihtiyaçlarıma cevap verebilmek için … diyebilirim.” gibi yeni ve alışılmadık pozitif inançlar geliştirerek eyleme geçebiliriz. Olumsuz inancı olumluyla yer değiştirerek hayatımızı değiştiremeyiz, küçük küçük farklı yollar denemeyi içinde barındıran yaşam pratikleri geliştirmeliyiz. Örneğin; üzerimizde otorite etkisi çok güçlü olan kişiler yerine, daha yakın olduğumuz arkadaş ve dostlara “hayır” diyerek adım atabiliriz.

“Benim düşüncelerim, benim hakkımdaki görüşlerden daha az önemlidir.“ kararına varan birey, onay bağımlısı olabilir, özgün-otantik “ben”i yerine, diğerlerine göre karar verdiğinden kendine duyduğu saygı ve sevgi azalabilir.

“Hayır” demek bireyi bencil yapmaz. Olduğumuz hale karşı koymadan, kendimizi değiştirmeye çalışmadan, yargılamadan ol’maya izin vermeliyiz.

Hayır deme becerilerini geliştirmek için neler yapılabilir?

  • Özür dilemeden veya çok fazla açıklama yapmadan, net olarak “hayır” deyin.
  • “Hayır” dediğiniz her bir adımda kendinizi kutlayın, cesaretinizi artırın.
  • Zamanında “hayır” dememek, sonrasında daha pahalıya mal olabilir. Ertelemeyin, geciktirmeyin. Taşıdığımız yüklerin, zamanla yolda yürüdükçe ağırlaştığını unutmayın.
  • “Hayır” deme becerilerinizi ve sınır koyma kapasitenizi geliştirmek için belirli süreliğine günlük tutun. Her “hayır” dediğinizde ne hissettiğinizi, bedeninizde, nefesinizde ne olduğunu fark edin ve notlarınıza yazın. Kendinizi takdir etmeyi unutmayın.
  • Nezaketi ve gülümsemenizi elden bırakmayın. Sınır koymak demek öfkeyle, kızgınlıkla söylemek demek değildir.
  • Yapmak istemediğiniz bir şeye “belki”, “olabilir” veya “bunu bir düşüneyim” demeyin. Netliğiniz size güç katacaktır.
  • Herkesten ve her şeyden bağımsız olarak değerli olduğunuzu sık sık kendinize hatırlatın ve yapmak istemediğiniz şeyler için kendi üzerinize çizik atmayın.

Selmin Gök

Kurucu – Danışman – İş Yaşamı Koçu

Daha fazla makale için ;   Makaleler – Selmin Gök (selmingok.com)

Paylaş :