Bireysel Motivasyon ve Öz Disiplin - Selmin Gök

Bireysel Motivasyon ve Öz Disiplin


Bireysel Motivasyon ve Öz Disiplin

 

İş yaşamında profesyonel olma konusunda ele alacağımız üçüncü yetkinlik ise “bireysel motivasyon ve öz disiplin”.

Bireysel motivasyon ve öz disiplin yetkinliklerini birbirinden ayırmadım. Çünkü ikisi de kişinin kendi içsel gücünden geliyor. Öz disiplin veya öz denetim kavramı, kişinin daha önemli bir amaca ulaşabilmek için davranışlarını veya başka bir amaca yönelme eğilimini kısıtlaması anlamına geliyor. Örneğin bir satış müdürünün “Yaptığı işte olumlu ve kalıcı iz bırakmak” gibi bir ulvi amacı olsun. Bu amacı gerçekleştirme yolunda neler yapabilir? Çok okuyabilir, odaklı çalışmak için plan yapabilir, ekibini çok yakın temasta bulunarak ve bu amacına ortak ederek yönetebilir, analizlerini doğru ve zamanında yapabilir, iş sonuçlarını istikrarlı bir şekilde yukarı çıkaracak yaratıcı yöntemler geliştirebilir…

Aralıklarla yorulsa da, giderek çok yoğunlaşsa da, amacı kendinden büyük olduğu için kendini denetlemesi gereken bazı dış etkenler ortaya çıktığında kendini yönetir; ısrarlı çaba ve eylemlerinden vazgeçmez. Öz disiplinini devreye sokar ve belki de bazı kişilere ve durumlara kolaylıkla “hayır” diyebilir. Peki kendini disipline etme ve otokontrolünü devreye sokma kabiliyetini nerden alır? Kendini harekete geçiren, itici güç olan ulvi amacından. İşte bu ulvi amaç “öz motivasyonu” dur. Kişinin “yaptığı işte olumlu ve kalıcı iz bırakmak” gibi güçlü bir amacı olmadığında yolunda kalması güçleşir. Yağmur yağar ıslanır, rüzgar eser başka dallara çarpar ve savrulur. Ben bunu omurgaya benzetiyorum. Nasıl ki omurga vücudumuzu ayakta tutuyor ve hareket etmemizi sağlıyor, işimizde bulduğumuz ulvi amaç veya anlam da bizim yaptığımız işte kararlı ve başarılı bir şekilde ayakta durmamızı ve hareket etmemizi sağlar.

Bireysel motivasyon, dışardan edinimle sağlanmaz. Bunu yapılan tüm araştırmalar destekliyor. Kurumlar, çalışanlarını prim veya ekip organizasyonlarıyla uzun süreli motive edemiyor. Siz de bunu çok kez deneyimlemişsinizdir. Tabii ki bu tip dışsal edinimler, çalışanların moral durumunu değiştiriyor, duygu durumlarını olumlu yönde etkiliyor, bununla birlikte yolda kalmalarını sağlayamıyor.

Hem çalışanların bireysel motivasyonlarını sağlamalarına destek olmak, hem de kuruma olan bağlılıklarını artırmak için şirket yöneticilerine tavsiyem, çalışanlarınıza kendi değerlerini yüceltip yaşatabilecekleri ve şirketinizin vizyonuna hizmet eden amaç cümleleri bulmaları için koçluk yapmanızdır. İlk sorunuz şu olabilir: “İşinde bulduğun anlam ne?” Cevaplarına bir bakın. Hangisi bir anlam taşıyor, hangisi mekanik ve daha çok rolünü tanımlıyor?

Kurumlar bireysel motivasyonu artırmak için iki şey daha yapmalı.

Çalışanlarına özerklik tanımalı ve yaptıkları işte uzmanlaşmalarını sağlamalı. Detaylar için, geçmişte farklı mecralarda yayınlanmış motivasyon konusunda yazdığım yazıma göz atabilirsiniz.

Konuyu daha çok yönetim gözüyle ele almamın birkaç nedeni var. Çalışanlar, özellikle yaşları 20-30 bandında olanlar “anlam-mana” bulmak konusunda yönlendirilmeye ihtiyaç duyuyorlar. Bir diğer nedeni de, çalışanı güçlendirme (employee empowerment) konusundaki araştırmalar; yöneticilerin çalışanları anlamlı hedeflere koşturma, çalışanın kendine olan inancını destekleme, düşündüğünden daha iyisini yapabilme konusunda ilham verme gibi başlıklardan sorumlu olduğunu gösteriyor. Detaylı bilgi için Tablo 2’ye göz atmanızı öneririm.

Kısacası, öz motivasyonunuzu, kendinizi disipline etmek için yakıt olarak kullanın ve çalışanlarınızı da bu yönde destekleyin.

Selmin Gök
Kurucu – Danışman – İş Yaşamı Koçu

Paylaş :